Serebral palsi, doğum öncesinde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında gelişmekte olan beyindeki herhangi bir hasara bağlı oluşan hareket ve duruş bozukluğudur. Hasar Homonculus Serebride meydana gelir. Homonculus Serebri beynin kıvrımlarından oluşan bölümü Korteks’te bulunur. Ters bir şekilde yatmış insan olarak tasvir edilir. Homonculus Serebrideki hasara göre vücutta temsil ettiği bölgelerde spastisite türünde tonus meydana gelir. Ekstrapiramidal Sistemde, Diskinetik Sistemde ve Bazal Ganglionlarda bir hasar meydana geldiyse Distonik türde kasılmalar ve istemsiz hareketler dediğimiz Atetoid meydana gelir. Serebellar Sistemde bir hasar meydana geldiğinde ise Ataksi görülür. Flask durum olan Hipotoni ise yukarıda sayılan durumların dışında Endokrinal ya da beynin metabolik problemlerden kaynaklı etkilenmesi sonucu oluşmaktadır. Bundan dolayı hipotoni artık Serebral palsi tanımı içerisinde yer almamaktadır. Bilimin sürekli değişim göstermesinden kaynaklı zaman zaman yer alsa da günümüzde artık Serebral palsiden farklı bir durum olarak kabul edilmektedir.


Serebral Palside en büyük sorunlardan birisi çocuklarımıza tanının yanlış ya da zamanında konulamıyor olmasıdır. Yanlış tanı konulup, yanlış medikal tedaviler uygulandığında çocuklarımız hem bunlardan olumsuz etkileniyor hem de en değerli şey olan zamanı kaybetmiş oluyor. Hipotonide yıllarca konulan bu yanlış tanılardan birisi olmuştur. 3-4 yaşlarına kadar çocuklar flask durumdayken sonrasında distonik tarzda kasılmalar ortaya çıkmaktadır. Bu durumun önüne geçilmesi için Serebral palsili çocuklarımızın tanı ve teşhisi konusunda daha hassas olunmalıdır. Sürekli değişmekte olan bilime ayak uydurmak ve yeniliklere adapte olunmalıdır. Serebral Paris’te ilk önce tanı sonrasında değerlendirme daha sonrasında da iyi bir tedavi programı belirlemek çok önemlidir. Örneğin nörolojik rehabilitasyonda sık kullanılan literatürden şu anda kullanılan çok az tedavi şekli kalmıştır. Çünkü bilim sürekli bir gelişim halindedir. Refleks inhibitör paternleri etkinliğini kaybeden tedavilerden bir tanesidir. Bir çocuğun yapabilmesi neredeyse imkansız olan pozisyonlarda durma uygulamaları içeren bir tedavi programıdır. Bu zorluklardan dolayı da günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir. Bir diğer uygulamada germe egzersizleridir. Germe egzersizlerinde uygulama yapılan kasın değil de tendonun uzadığı artık ispatlanmıştır. Bu durum Serebral palsili çocuğumuzun klinik tablosunu son derece olumsuz yönde etkilediğinden germe egzersizleri de günümüzde küçük bir kesim tarafından olsa da zararlı bulunmaktadır.


Serebral partide yapılması gereken hareketleri çok yavaş bir şekilde yapmak ve çok fazla tekrarlar halinde çalışmak olmalıdır. Bu şekilde beyne pozisyon bilgisi göndermek spastisiteyi en çok azaltan tedavi şekli olarak düşünmekteyiz. Bunun için geliştirdiğimiz robotik egzersiz cihazları spastisiteyi azaltma ve yenmede çok önemli bir role sahiptir.


Serebral Palside sık yapılan hatalardan birisi de ayak bileğinde parmak ucuna basıldığında ilk akla gelen botoks uygulamasıdır. Peki botoks uygulandığında ne olur? Ayak bileğini itme kasları belirli oranda felç edilmektedir. Bundan dolayı spastisite azalır. Çünkü oradaki kaslara giden emir miktarı azaltılmıştır. Bir kasa ulaşan 100 sinir varsa 50’si inhibe edilir. Böylece ayak bileğindeki spastisite azaltılır. Aslında yapılan botoks uygulaması ile kasın kasılmasından çok kasın aktivitesi azaltılmış olur. Bu uygulamanın devamında rehabilitasyonda ayak bileği itme kasını uzatarak, germe egzersizleri ile de topuk yere bastırılarak taban kontağı sağlaması çalıştırılmaktadır. Şu anki literatürde botoks uygulaması sonrasındaki tedavi programı bu şekildedir. Tek amaç taban kontağı sağlamaktır. Botoksun etkinlik süresi ortalama 4-6 aydır.

Yorum Yap

Go to Top